9 Mayıs 2010 Pazar

Kadının isteksiz davranması

Cinsel istek bozukluğu, kişinin yaşı ve yaşam koşulları dikkate alınarak sürekli olarak ya da tekrarlayıcı bir biçimde cinsel fantazi ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması durumudur. Diğer bir deyim ile cinsel hayaller kurmak, cinsel konularda konuşmak, cinselliği hatırlatan hemen herşeye karşı istekte bir azalma ya da hiç istek olmama durumudur.. Kadının, cinsel eylemi oluşturacak ortamı hazırlama, oluşturma, cinselliği başlatma ile ilgili hevesi yoktur ya da azalmıştır. Cinsel isteksizliği olan kadınlarda uyarılma evresine ait belirtiler de (ıslanma, göğüslerde dikleşme) azalmıştır veya yoktur.

Cinsel isteksizlik ergenlik döneminden itibaren herhangi bir dönemde kendiliğinden başlayabileceği gibi yaşam koşullarındaki zorluklar, eşle yaşanan problemler, yas dönemi, depresyon, ilaç kullanımı, bedensel hastalıklar gibi nedenlere bağlı olarak sonradan da ortaya çıkabilir. Cinsel isteksizlik, genel bir sorun olabileceği gibi belli bir duruma ya da kişiye özgü olarak da ortaya çıkabilir. İstenmeyen bir kişiyle evlilik, kadının partnerinin yanında kendisini yeterince güvende hissetmemesi, cinsel isteğin hiç olmamasına neden olabilir. Partneri tarafından aldatıldığını ya da değer verilmediğini hissettiğinde, geçmişte cinsel isteğinde sorun olmayan bir kadında cinsel isteksizliğin gelişmesi olağan karşılanabilecek bir durumdur. Bu nedenle kadında cinsel isteksizlik sorunu varsa mutlaka yaşadığı ilişkinin cinsellik dışındaki boyutları da değerlendirilmelidir. Eşi ile mutsuz, huzursuz olan, istemeden evlendirilmiş olan, eşinden veya partnerinden kötü muamele, psikolojik, fiziksel veya duygusal şiddet gören, aldatılan, ilişkisinde anlaşılmadığını düşünen, ilişkisinin cinsellik dışındaki alanlarında paylaşım hissetmeyen, ilişki ile ilgili beklentileri karşılanmayan bir kadında cinsel isteksizliğin olmaması nadir görülen bir durumdur.

Tüm bunların yanında, cinsel isteğin değiştiği, dar bir sınır içinde normali olmadığının bilinmesi ve dikkate alınması gerekmektedir. Önemli olan çiftin cinselliği isteme sıklığının uyumudur. Örneğin: Eşlerin ikisinin de her gün veya ayda bir cinsel isteği varsa aralarında uyumlu bir cinsellik yaşayabilirler. Ancak, eşlerden biri her gün diğeri ayda bir cinsel istek duyarsa, cinsel sorunlar kaçınılmaz olur. Yani, eşlerin cinsel istek sıklığının birbirine yakın olabilmesini, cinsel istek sıklığının kişilere, çiftlere ve onların yaşamlarının devrelerine göre değişebildiğini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder