9 Mayıs 2010 Pazar

Ereksiyon (Sertleşme) Kaybı

Başlıca özelliği sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde yeterli sertleşme (penisin vajinaya girmesini de) sağlayamama ya da cinsel birleşme bitene kadar sertleşmeyi sürdürememektir.

Sertleşme (ereksiyon) kaybı farklı derecelerde ve biçimlerde olabilir (cinsel yaşamın başından beri ya da sonradan veya sadece cinsel birleşmeye geçileceği zaman görünen gibi). Eğer bir kişide sabah sertliği (ereksiyonu), ön sevişme sırasında sertleşme (ereksiyon) varsa ve mastürbasyonla orgazm olana kadar sertleşme (ereksiyon) sağlanabiliyorsa, sadece cinsel birleşme sırasında sertleşme (ereksiyon) kaybı söz konusu ise sorunun fiziksel bir hastalığa bağlı olma olasılığının çok düşük; sorunu bu şekilde yaşayanların cinsel terapiye yanıt oranının ise yüksek olduğu söylenebilir.

Erkeklerde sertleşme (ereksiyon) kaybı, sıklıkla cinsel kaygı, başarısız olma korkusu, cinsel performans konusunda kaygı, kişiye özgü cinsel uyarılma ve haz duygularında azalma, eş / partnerle genel ilişkideki sorunlar, aldatılma, yaşlanma ile ilgili olarak ortaya çıkabilir.

Sertleşme kaybı, bedensel kaynaklı (örneğin; damarsal yetmezlik) cinsel işlev bozuklukları arasında en sık görülenidir. Bu nedenle sertleşme (ereksiyon) kaybının kökeninin psikolojik olduğunu söyleyebilmek için organik (bedensel) nedenlerin dışlanmış olması gerekmektedir. Günümüzde bu, tıp ve teknolojinin gelişimi ile çok hızlı ve kolay yollarla tespit edilebilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder