31 Mayıs 2010 Pazartesi

vajinanın genişlememesi için ne yapmalı

Latince ismi olan “vagina” kelimesi Türkçe “kın”, “kılıf” anlamına gelir. Vajina, iç genital oraganlar arasında, dış genital organlarla komşuluk yapan tek organdır. Bu komşuluktan dolayı da vulva ve dış ortam ile en yakın ilişkisi olan bir konumda yer alır. Vajina, dışarıdaki vajina ağzı ile içerideki rahim ağzı arasında uzanan, yaklaşık 7-9 cm derinlikte kanal şeklinde bir yapıya sahiptir. Vajinanın ölçüleri cinsel uyarı durumuna, yaşa ve vajinal doğum yapmış olmaya göre oldukça değişkendir. Örneğin, doğum yapmamış kadınlarda uyarılmamış vajinanın uzunluğu 7-9 cm, çapı 2 cm, uyarılınca boyu 9,5-10,5 cm çapı girişte 2,5 cm, derin kısımda 5,5 cm olur. Doğum yapmış kadınlarda uyarılmamış vajinanın uzunluğu 8-10 cm, çapı 3-4 cm, uyarılınca boyu 11-12 cm, çapı da girişte 3-4,5 cm, derin kısımda 6,5 cm. olur. Normal pozisyonda ön ve arka duvarları birbiri üzerine katlanmış bir şekilde temas halinde dururken, iç yüzeyi kıvrımlı ve katlantılı olduğu için cinsel ilişki sırasında ya da normal doğum sırasında esnemeyle 15 cm’ye kadar uzayabilen ve 10 cm çapa kadar genişleyebilen elastik bir yapıya sahiptir. Önünde mesane dediğimiz idrar torbası ile arkasında rektum dediğimiz kalın barsak çıkımı arasında yer alır.

Vajinanın iç yüzeyini kendine has bir yapısı olan mukozası kaplar. Mukoza yüzeyi salgı sıvılarının etkisiyle pH değeri 4-4,5 olacak şekilde sürekli nemli kalır. Bu ortam, vajina sağlığı açısından çok önemlidir. Çünkü vajina iç yüzeyini kaplayan mukoza hücreleri, over hormonları yani östrojen ve progesteron etkisiyle sürekli dökülür. Dökülen hücrelerin içindeki glikojen, vajina florasında yer alan Döterlein basilleri tarafından laktik aside dönüştürülür. Vajina pH değerinin asidik olmasının nedeni budur. Ortamın laktik asitli olması, vajinayı infeksiyonlara karşı korur. Vajina pH değerinin alkalene doğru değişim gösterdiği durumlarda, örneğin çocukluk döneminde östrojen yetersizliği ve menopoz sonrası östrojen çekilmesi halinde vajinal infeksiyon gelişmesine zemin hazırlanmış olur. Vajina iç yüzeyi oldukça zengin bir kılcal damar ağına sahiptir, bu damarsal zenginlikten dolayı rengi açık pempeden orta koyuluktaki bir pempeye varan renk tonları arasında değişir. Vajina ağzı ve vajina iç yüzünü kaplayan mukoza tabakasının altı ise silindirik şekilde döşeli biraz çalışma ve antrenman ile istemli olarak kasılabilen kaslar ile çevrelenir. Kadınlar cinsel ilişki sırasında vajina yan duvar kaslarını kendi istemleri ile kasarak vaginanın daralmasını sağlıyabilir. Ancak çoğu kadın böyle bir şeyin farkında olmadığı için bu kaslarını güçlendirmeyi ve kullanmayı bilmez.

Ben vajinayı, fonksiyonu açısından bir giriş çıkış koridoruna benzetirim. Fizyolojik olarak cinsel ilişki sırasında penisi içreriye alarak spermleri kabul eder ve doğum sırasında bebeği dış dünyaya uğurlar.

Vajina, cinsel ilişki sırasında penisin girdiği yerdir. Cinsel uyarının başlamasıyla vajina girişindeki salgı bezleri de uyarılır ve penisin içeri girişini kolaylaştırmak için zemini kayganlaştırıcı sıvılar salgılar. Cinsel uyarının başlamasıyla birlikte 10-30 saniye içinde vajina ıslanmaya başlar. Yine cinsel uyarıyla beraber vajina duvarlarının kanlanması artarak şişer ve penisi daha sıkı bir şekilde sarmaya çalışır. Vajinayı, cinsel ilişki sırasında, erkek sperm hücrelerinin bırakıldığı yer olarak biliyoruz. Vajinanın sadece 1/3 dış kısmı cinsel yönden uyarılabilir, geri kalan 2/3 derinde kalan bölüm sadece basıncı hisseder. Vajina içinde, vajina duvarının ön yüzünde, vajina girişinden itibaren yaklaşık 3-4 cm derinlikte, 1-2 cm çapında bir bölgede duyu sinirlerinin diğer taraflara göre çok yoğun olduğu biliniyor. G noktası olarak adlandırılan bu bölge, duyu sinirlerini daha yoğun içermesinden dolayı da dokunma duyusuna karşı son derece hassastır. Bu bölgedeki sinir yoğunluğunun derecesi kadından kadına değişkenlik gösterdiği için, hassasiyet derecesi de aynı şekilde değişkenlik gösterir. Hatta nadiren de olsa bu bölgede duyu siniri yoğunluğunun diğer taraflarla aynı olmasından dolayı bu bölgeye özel hassasiyeti olmayan kadınların G noktası olmadığı da bir tartışma konusudur. Cinsel ilişki sırasında vajinal orgazmın oluşumunda G noktasının da ayrı bir önemi vardır. Cinsel ilişki sırasında vajina yüzeyindeki uyarılımın yanı sıra özellikle G noktasının uyarıya daha fazla maruz kaldığı durumlarda orgazm kalitesinin de olağandan daha yüksek olduğu ayrı bir gerçektir.

Vajinanın, cinsel ilişkiye göre daha seyrek olarak işlev aldığı diğer bir durum da normal doğumdur. Doğum sırasında da bebek bu kanalı geçerek dış dünya ulaşır. Birden fazla normal doğum yapan ya da doğumu zor olan kadınlarda, vajina duvarının esneyerek zayıflaması ile önde idrar torbasında sarkma, buna bağlı olarak idrar kaçırma, arkada ise bağırsakta sarkma ve buna bağlı olarak da kabızlık ve sıkışma hissi ortaya çıkabilir. Diğer taraftan vajinanın esneyerek genişlemesine bağlı olarak vajina kasları gevşer, vajina iç yüzündeki kıvrımlarda silinmeler meydana gelir ve eski sıkılığını kaybeder. Bu durum, hem kadın hem de erkek açısından cinsel ilişkiden zevk alınmamasına neden olabilir.

Op. Dr. H. Nazmi BAYÇIN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder