25 Ağustos 2010 Çarşamba

kocamla sevişmiyoruz

http://i.ensonhaber.com/news/207178.jpg

Evliler ama sevişmiyorlar, neden?



Giderek daha fazla sayıda çift, evliliklerin de cinselliğin yok olması nedeniyle
evlilik terapistlerinin kapısını çalıyor: “Biz birbirimizi hala seviyoruz ama aylardır sevişmiyoruz. Üstelik sevişmeye niyetimiz de yok. Bu bir sorun mu, sorunsa
çözebilir miyiz?” Uzmanlara göre, üç-beş yıldır evli olan çiftlerin çoğu buna benzer sorunlar yaşıyor. Konuyu, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Genel Sekreteri psikiyatr Cem İncesu ile konuştuk. “Evli çiftlerin yüzde 15-20’si bu durumda. Yani her beş çiftten biri, sekssiz evlilik sürdürüyor. Bu önemli bir sorun ve giderek artıyor” diyen İncesu, evlilikte seksi öldüren nedenleri anlattı...

EVLİLER AMA SEVİŞMİYORLAR, NEDEN?

1 CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI ETKİLİYOR
Her üç kişiden birinde cinsel işlev bozukluğu var. Bu bozukluklar, cinsel isteksizliğe ve çiftin cinsellikten kopmasına neden oluyor. Devamında aseksüel evlilikler yaşanıyor. Çiftlerin bu soruna en yaygın tepkisi, inkar etmek. Zamana bırakıyor, konuşmuyor, kendiliğinden çözülmesini bekliyorlar. Süreç içinde sorun devam ediyor. Keylifli bir şey olan cinsellik, gerginliğe dönüşüyor.
2 ŞEHİR YAŞAMINDAKİ SORUNLAR YORUYOR
Özellikle kentlerdeki yaşam biçimi insanların zamanını çalıyor. Sadece stres değil, geç saatlerde eve gelmek, evde birbirine zaman ayıramamak uzaklaştırıyor insanları. Ve seks yapmak çok gerilerde kalıyor. Kimsenin cinselliği yaşamaya motivasyonu olmuyor.
3 İLAÇLAR CİNSEL YAN ETKİ DE YAPIYOR
Dünyada ilaç kullanımı çok yaygınlaştı. Tansiyon, kolesterol, diyabet ilaçları ve antideprasanlar artık orta yaştaki insanlar tarafından yoğun kullanılıyor. Bu ilaçların büyük bölümü cinsel yan etki yapıyor. Bize geldiklerinde bunu da değerlendiriyoruz. Bazı kişilerde ilaçları kesince sorun çözülüyor. Bazen bir tek ilacı değiştirmek mucizevi etki gösteriyor.
4 ÇOCUK OLUNCA ROLLER DEĞİŞİYOR
Çocukların dünyaya gelmesiyle birlikte aile içinde dinamikler değişiyor. Emzirme döneminde prolaktin hormonu artıyor, bu da kadını cinsellikten uzaklaştırıyor. Kadının sevgili rolü, anneliğe dönüşüyor. Hayatını çocuğa odaklaması da cinsel yaşamı etkiliyor. Çiftler artık birbirini sevgili olarak görmüyorlar.
5 BASTIRILAN ÖFKE CİNSELLİKTEN KOPARIYOR
İlişkinin iyi gitmemesi, iletişim sorunları, duygusal uzaklaşma, karşılıklı ilginin azalması ve bunların sonucunda bastırılmış öfke, cinselliği öldüren en önemli etkenlerden. Çatışmalar konusunda bir profesyonelden yardım alınmalı. Bir sürü gözardı edilen problem öfkeye neden olabiliyor. Öfke zamanında iyi ifade
edilmezse sorun çok büyüyor. Kadınlar öfkelerini ifade edemedikleri için genellikle bastırıyorlar ve cinselikten kopuyorlar.
6 MUHAFAZAKAR YAPIDA EŞ, HAYAT ARKADAŞI
Ailenin aseksüel bir ünite gibi algılanması, kutsal aile kavramının abartılması ister istemez aseksüel yapıyı çağrıştırıyor. Bizim gibi toplumlarda eş, bazen yalnızca bir hayat arkadaşı olarak görülüyor ve cinsel boyutundan soyutlanıyor. Batı toplumlarında menopoz problemli bir dönemdir. Ama bizde kadın “Oh be kurtuldum” diyor, çünkü cinselliği ödev olarak görüyor ve yaşamak istemiyor.
7 PORNO BAĞIMLILIĞI SEKSTEN SOĞUTUYOR
Porno bağımlılığı özellikle şehirlerde hızla artıyor. Kadın erkek ayrımı yok ama erkekte çok daha fazla görülüyor. Eğitimli, kariyer sahibi pek çok kişide var. Daha çok orta yaşlarda çıkıyor. Bu kişiler, akşamları internetin başında zaman geçiriyor. Pornografiyle haşır neşir olma, farklı fantezilere yönelme, çiftleri birbirinden soğutuyor. İnsanlar saatlerce pornografiyle zaman geçirip, mastürbasyon yapıyor. Erkekler “İnternette yaşadığım fantezileri bana eşim veremez” diyorlar artık. Bir kadının bu fantezileri tek başına karşılaması gerçekten de imkansız.
8 UZUN EVLİLİKTE ŞEHVET AZALIYOR
Evlilikte yıllar geçtikçe cinsellik frekansı azalıyor. Herkeste mutlaka böyle olmaz ama, yıllar içinde partnerlerin çekiciliği azalıyor. Sıradanlaşma başlıyor. Aynı partner, aynı ses, aynı koku ve görüntü, aynı tercihler... Sürekli aynı şeyin
yaşanması kanıksamayı getiriyor, gizem kalmıyor. Bunun sonucunda şehvet duygusu azalıyor. Aşkın aktivasyonu iki, üç yılla sınırlı olduğu için heyecan bitiyor.
YENİ NESİL KADIN YATAKTA ERKEĞİ KORKUTUYOR MU?
Kesinlikle evet. Yeni nesil kadın, metropollerde yaşayan kadınları işaret ediyor. Onlar bir çok yönleriyle erkekleri etkiliyorlar. Bu durumun ciddi boyutları var. Değişen kadın profili erkeklerin cinselliğini de etkiliyor, çünkü bu kadınların
beklentileri her anlamda çok yüksek. Kendilerine güveniyorlar, kaliteli bir yaşam arzuluyorlar. İkili ilişkilerden, erkeklerden beklentileri de yüksek. Partnerleri de ister istemez performans kaygısı yaşıyor; iyi bir iş ve kariyer
sahibi olmayı istiyorlar. Üstelik bu durum uzun bir süreci kapsıyor. Dolayısıyla erkekleri her anlamda zorluyor ve yoruyor. Özgüveni yüksek yeni nesil kadınlar, erkekleri cinsel anlamda da etkiliyor. Bu da bazen uzaklaşmaya yol açıyor.

İSTEKSİZLİK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKIYOR?
Aslında evlilikte bir çatışma varsa ve evlilik üzerinden belirli bir zaman geçmişse bu cinsel yaşama yansıyor. Aseksüel evlilik derken, yılda dört kereden az birlikte olmaktan söz ediyoruz. Peki bu duruma nasıl geliyor evlilikler? Aslında bu birçok faktörün etkilediği bir durum. Kadın ya da erkek fark etmez; orgazm sorunlarına, erken boşalma ve ereksiyon porblemlerine bakıyoruz biz.

EŞİNİ YILLAR SONRA YENİDEN KEŞFETMEK MÜMKÜN MÜ?
Mümkün. Sorunlu geçen dönemlerden sonra yenilenen ve heyecanlı giden ilişkiler var, ama bunların oranları yüksek değil.

SEKS YAPMAYAN ÇİFTLER NEDEN BOŞANMIYORLAR?
Çünkü evlilik kurumunun getirdiği bağlayıcılıklar var. İnsanlar yalnızca cinsellik
için evlenmiyorlar. Evlilik, toplumun oluşturduğu bir yapı. Bunun sürekliliğini
sağlayan etkenler var; çocuk, ekonomik ihtiyaçlar, ebeveynlerin durumu, aile baskısı gibi... Bütün bu etkenlerin dışında; bekar olmak, yalnız kalmak, yalnızlık bir kadın ya da erkek olarak hayatı göğüslemek zor. İnsanlar riske girmek istemiyorlar. Cesaretleri yok. Hayata hedonizm olarak bakıyorsanız, cinsellik ve aşk önem taşır. Ama hayat bundan ibaret değil.


HALE T. (38, Reklamcı)
Dört ayda bir sevişmek şans
Eşimle seks hayatımız evlenmeden önce başlamıştı. O zamanlar durum fena değildi, en azından birbirimizi istiyorduk, ama her zaman sevişme şansımız olmuyordu. İlk evliliğinden bir çocuğu vardı, onunla ilgilenmesi gerektiği için bize zaman kalmıyordu. Evlenince her şey düzelir diye düşünüyordum. Balayından döndüğümüz gün çocuğu bizim evdeydi. Ben daha eve alışamamışken, çocuk bakmaya, yemek pişirmeye başladım. Dört yıldır evliyiz. Parasızlık, başka ihtiyaçlar derken; erteledik, ertelendik. O zamanlarda bile iki, üç ay hiç seks yapmadığımız oldu. Şimdi dört ayda bir sevişirsek, kendimi şanslı hissediyorum.

HARUN C. (49, Muhasebeci)
Dokunmak istemiyorum
Görücü usulüyle evlendik. Birbirimizden hoşlanmıştık ama alışmamız zaman almıştı. Ona karşı hep heyecan duyuyordum. İkinci çocuğumuzdan sonra ekonomik sıkıntı yaşadık, bana çok kaba davrandı. Durumumu anlamadığı gibi ailesine de açıkladı. Bu beni çok kırdı. Ne yapacağımı bilemiyordum. Dört yıl boyunca hiç yokluk yaşatmamıştım ama karım ilk sorunda bunu herkese duyurmuştu. Üstü kapalı olarak “Para kazanmalısın, yoksa giderim” demişti.
O günden sonra düzelemedim. Tepkimi istediğim gibi gösteremedim. Karım bana başka biri gibi görünmeye başladı. Ona dokunmak bile istemiyorum artık. Ama o bunların farkında değil; Kendisini beğenmediğimi düşünüyor.

ÜLKER B. (44, Müzisyen)
Dokunmadan yatağa giriyor
11 yıllık kocam, iki yıldır çok değişti. Eskiden de bazen bana küstüğünde
yaklaşmazdı, ama bu kadar olmamıştı. Giderek benden uzaklaştı. Arada bir sevişiyorduk ama duygusuz oluyordu. Ön sevişme yapmadan sekse başlıyor
ve bitiriyordu. Seks için verdiğimiz aralar giderek uzamaya başladı. Artık gece
saat 12 olduğunda benimle yatmaya gelmiyor; salonun kapısını kapatıp porno seyrediyor, mastürbasyon yapıyor. Sesini duyuyorum, sesimi çıkarmıyorum. Gecenin bir yarısı bana dokunmadan yatağa giriyor. Kocamla en son üç ay önce seks yaptık. Ön sevişmesiz. Beş dakika sürdü. Böyle seksi istemiyorum, tecavüzden farksız.

SERAP H. (35, Kuaför)
Altı ayda bir seks yapıyoruz
Birbirimizi görür görmez aşık olduk ve evlendik. Sonra hamile kaldım. Hamilelik boyunca bırakın seksi, duygusal olarak çok ihtiyaç duyduğum halde karnıma bile dokunmadı. “Çok şişmansın, çirkinsin” diyordu sürekli. Sokakta yürürken zayıf kızlara bakıp, “Bunları ne biçim kucağımda zıplatırdım. ” diye gülüyordu. Hamile olduğum için bunlara çok kafayı takıyordum, günlerce ağlıyordum. Ama beni ayakta tutan bir güç vardı; bebek doğunca her şey düzelir sanıyordum. İlk üç ay, bırakın seks yapmayı, bebek ağlıyor diye yatak odasında bile yatmadı. Her gün bin tane hakaret yağdırıyordu bana. Üç aydan sonra arada bir seks yapmaya başladık. Şimdi beş-altı ayda bir oluyor.

FÜSUN SAKA / GAZETE HABERTURK / HT PAZAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder