1 Haziran 2010 Salı

sevişirken döl gelmemesi

Tarih boyunca çeşitli toplumlarda, hatalı bir şekilde erkeğin penisinin boyu ile gücü ve kuvveti eşdeğer bir şe­kilde anılırdı. Adeta bir erkeğin ne kadar güçlü bir erkek olduğu, sanki penisinin boyuna bağlıymış gibi ele alınırdı. Bu tür inanışların saçma olduğunu belirtmeye bile gerek olduğunu sanmıyorum. Nasıl ki bir insanın burnu veya ku­lağı o insanın gücünün veya kuvvetinin sembolü değilse, aynı şekilde penis de bir insanın gücünün sembolü olamaz. Diğer organları gibi o insanın sadece bir organıdır. Tarihte ataerkil aile düzeninin yani erkek egemenliğinin söz konu­su olduğu toplumlarda penisin rolü abartılmıştır. Hâlâ da feodal değer yargılarının etkili olduğu kişilerde yukarda eleştirdiğim saçma inanışlar geçerlidir.

Ancak bu karikatürdeki gibi köhnemiş değer yargıla­rına hâlâ inananlar bulunsa da, zamanla kaybolacağına inanıyorum.

Penislerinin boyu küçük diye ruhsal bunalıma giren bir çok yetişkin erkek tanırım. Ne yazık ki penislerinin bo­yu bir çok erkek için hâlâ önemli bir sorun olmaya devam ediyor. “Acaba penisim yeteri kadar büyük mü?” veya “ya penisim küçükse?” düşünceleri gençlik çağlarında yaygın­dır. Bu yüzden yaşamı kendisine zehir eden ve ciddi ola­rak aşağılık kompleksine kapılan bir çok erkek vardır. Ga­zetelerin okuyucu mektubu köşelerinde bu tipten korkula­rın ifade edildiği yazılara rastlayabilirsiniz. Oysa bu gün bilimsel olarak kabul edilen bir gerçek var. Önemli olan bir penisinin boyu veya çapı değil, iş görmesidir. Ortala­ma olarak yetişkin bir erkeğin penisi 11-12 cm’den, 26-27 cm’.ye kadar değişebilir. Ancak bir erkeğin penisi 30 cm de olsa, 12 cm ‘de olsa farketmez. Çünkü ortalama bir vajen 8-9 cm olduğuna göre penisin ancak bu kadarı vajene gire­bilir. Durum böyle olunca bir erkeğin, penisi 12 cm diye üzülmesinin veya 32 cm diye gururlanmasının ne kadar saçma olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ne yazık ki bu ko­nuda genç erkekler çok bilgisizdir. 11-14 yaşlan arasında bazen 3-4 erkeğin topluca bir arada mastürbasyon yapması olabilir. Bazen de 15 yaşında birinin 11 yaşında 3 çocuğa göstererek mastürbasyon yapabilir. Tabii ki bu uygulama­lar sırasında erkek çocuklar birbirlerinin penislerini kıyas­larlar. Aslında bu kıyaslama ileri yaşlarda da devam eder. Umumi tuvaletlerde erkeklerin birbirlerinin penislerine ka­çamak bakış atmaları pek seyrek değildir.

11-16 Yaşlar arasında, gerek mastürbasyon sonucu gerekse gece rüya sırasında erkek çocuklarının penislerin­de döl gelebilir. Bu durum ergenliğe geçişin bir ön belirti­sidir. Bazı erkek çocuklarında erken, bazılarında ise geç olur. Bu konuda çocuklar genellikle birbirleriyle iletişim içindedirler. “Benimki geldi, seninki de geliyormu?” şek­linde konuşurlar. Bazen yukarıda bahsettiğim grup uygulamaları sayesinde de olabilen bir şekilde çocuklar birbirle­rinin penislerini ve kiminki gelmiş, kiminki gecikmiş diye adeta birbirlerini izlerler, ilk ejekülasyonu gecikenler ve penisi biraz ufak olanlar eziklik içine girebilirler. Bu gibi durumları ailenin yakından takip etmesi ve gerekli bilgileri ergenlikten önce vermesi gereklidir.

Oğlunuzla olan tüm eğitim ilişkilerinizde ve özellik­le cinsel eğitimde penisin üzerinde fazla durmamak gerek­lidir. Yani penisin üzerinde çok durularak önemsenmesi yanlıştır. Erkeğin penisini bir fazlalık ve üstünlük gibi gör­memesinin eğitimi çocuklukta verilir. Yani çocukluğunda alacağı bu eğitim sayesinde kadın erkek eşitliğine inanan bir kafa yapısına kavuşabilir.

Son olarak değinmek istediğim bir nokta da, bazen hipoplazik penis dediğimiz gerçekten de normale oranla küçük olan penis olabilir. Henüz ilkokul çağındayken böy­le bir durumu farkederseniz veya kuşkulanırsanız bir üro­loji veya endokrinoloji uzmanına danışmanızı öneririm. Ancak böyle bir durumda da uyarmak isterim, lütfen çok dikkatli olun. Bu girişimler sırasında çocuğunuzun penis ile ilgili korkulara kapılmamasına dikkat edin. Erken teş­his edilen bu gibi durumların tedavisi mümkündür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder