Genelde “seks” sözcüğünü duyduğumuzda cinsel ilişkinin kastedildiğini düşünürüz. Bunun bir nedeni ilişkiye girmenin cinselliğimizde oldukça önemli bir rol oynadığını düşünmemizdir.
Aslında biyolojik olarak düşündüğümüzde bu doğru: Hamilelik ilişkiye girme sonucu oluşur. Hamileliğin önemi ve aile olmanın yüklediği sorumluluk ilişkiye girmeyi cinsel aktivitelerinizden uzaklaştırır. Yasalar; ahlaki, dini, yasal standartlarda yapılan seksi kapsar. Bu standartlar ilişkiye girmenin önemini vurgular ve evleninceye kadar -özellikle bizim kültürümüzde- ilişkiye girilmesini engeller. Bu yüzden bir çoğumuz ilişkiye girmenin cinselliğimizi ifade etmenin diğer yollarından daha iyi olduğuna ve evlendiğimizde ya da biriyle ilişkimiz olduğunda tüm sevişmelerin ilişkiye girmeyle bitmesi gerektiğine inanmışız.
Bu tür duygular cinsel gelişimimizi birçok yönden etkiler. Örneğin, eğer partneriniz her sevişmenizin sonunda ilişkiye girmenizi bekliyorsa cinsel aktiviteleri keşfetme konusunda kendinizi yeterince özgür hissetmeyebilirsiniz. Bu durumlarda ön sevişme başlı başına bir zevk olmaktan çıkar ve otomatik olarak ilişkiye girmeye götüren bir ön hazırlık haline gelerek bilinçsizce yapılabilir.
Yine, ilişkiye girmediğiniz ya da giremediğiniz zamanlardan suçluluk duyuyor olabilirsiniz. Örneğin, erkek ereksiyon olmakta zorlandığında, partnerlerden biri yorgunken, kadınların menstrasyon dönemlerinde ve vajinal enfeksiyonların bulunduğu zamanlarda ilişkiye girmek istemeyebilirsiniz. Diğer aktiviteler ilişkiye girmenin yanında ikinci sırada yer aldığından gücenme ve korku duyguları oluşabilir.
İlişkiye girmenin yarattığı diğer bir sorun ise cinsel ilişkinizi ve o esnada olanlarla ilgili yeteneğinizi yargılamaktır. Eğer ilişkiye girmek onlar için elle yapılan tatmin kadar zevk verici olmazsa kendilerinde bir sorun olduğunu düşünen birçok çift tanıyoruz. Birçok kadın ilişkiye girerek orgazm olamadıkları halde kendi kendilerini tatmin ederek, partnerlerinin onları elle ya da oral olarak uyarması sonucu orgazmı yaşıyorlar.
Çiftler ilişki esnasında zevk alıp orgazm olmayı, insanların öğrendiği bir başka yöntem olarak düşünmektense, klitoral orgazm eksikliğinin duygusal ve fiziksel sorunların göstergesi olduğuna inanıyorlar. Bunlar ilişki hakkında ve kendi hakkınızda kuşkuların yanında (yeterince sevgi veremiyor musunuz?) penisin boyu (çok büyük, çok küçük) vajinanın yapısı (çok sarkık, çok sıkı) klitorisin ve prezervatifin şekli (çok bol, çok dar, çok sıkı) gibi birçok kaygıya sebep olur.
Partnerinize duygularınızı anlatmak ilk adımdır. Ne hissettiğinizi ve ilişkiye girmek konusunda ne bekleyip neye inandığınızı bir kez konuşmaya başladınız mı, bir çift olarak yaşadığınız cinsel deneyimlere pozitif etkide bulunacak değişiklikler yapmak daha kolay olacaktır.
İşte size duygularınızı paylaşırken düşünmeniz gereken bir kaç soru:
1 Eğer sevişmenin sonunda ilişkiye girmezseniz içinizden biri tatmin olmamış olur mu? Neden? Duygularınız nereden geliyor? Bu şekilde hissetmeyi nerden ve nasıl öğrendiniz?
2 İlişkiye girme esnasında genital duyarlılığın yanında her ikiniz için de zevkli olan neler var? Örneğin, duygusal yakınlık hissediyor musunuz?
3 İlişkiye girme esnasında erkeğin boşalması her ikiniz için de önemli mi? Boşalma elle tatmin ya da oral seks sırasında gerçekleşirse bu yaşadığınız deneyimi sizin için nasıl değiştirir?
4 Eğer kadın orgazmı ilişkiye girmeden önce ya da sonra yaşarsa ne hissedersiniz?
Bu konuları konuştuğunuzda her ikinizin de sandığınızdan daha esnek olduğunuzu göreceksiniz. Her ikiniz de ilişkiye girmek ve bu sırada orgazm olmak konusundaki görüşlerinizi yeniden değerlendirmek isteyebilirsiniz. İlişkiye girmeyi tamamen dışarıda bıraktığınız birkaç seans deneyebilir ve diğer erotik zevklerle ilgili neler keşfedebileceğinizi anlayabilirsiniz. Ya da tam seansın ortasında ilişkiye girin ve daha sonra orgazmı başka uyarıcılarla yaşamak için devam edin.
Bu alternatiflerin bir avantajı ilişki esnasında orgazm olma zorunluluğundan kaynaklanan baskının azalması ve deneyimi daha yavaş, daha duygulu yaşama olanağı tanımasıdır. Dokunmak yerine hareketsiz durmak, yalnızca fiziksel yakınlığın verdiği sıcak duygulara odaklanmak, cinsel iletişiminizi arttırabilir. İlişkiye girmeyi kendine has özellikleri olan bir sevişme yolu olarak yaşamak için kendinize bir şans verin. İlişkiye girmek, orgazm olmak için bir yarışya da kendiniz, partneriniz ve cinselliğiniz konusunda iyi hissetmeniz için bir gereksinim olmamalı.
Belki de biriniz ilişkiye girmeyi diğerinizden daha çok istiyorsunuz. Genelde kadınlara oranla erkekler ilişkiye girmeyi daha doyurucu bulurlar. (Bunu ilerde tartışacağız) Başka nedenler de vardır: Uzun zamandır süregelen bir düşünceye göre, ilişkiye girmek en önemli aktivitedir ve seksi seks yapar. Eğer siz de böyle düşünüyorsanız, seksin genital uyarıdan daha fazlası olup olmadığını düşünmenizi istiyoruz.
Seks yoluyla, karşınızdakinden aldığınız zevki, onunla ilgilendiğinizi, kaygılarınızı, içtenlik ya da yapmacıklık duygularınızı, paylaşma arzunuzu ifade ediyorsunuz. Seks her ikinizi de kapsadığından partnerinizin onayladığışekilde duyarlı olmalısınız. Bu karşınızdakinin isteklerine duyarlı olmanız anlamına geliyor. Her ikiniz de kendi hoşunuza gidenlerin yerine partneriniz için daha uyarıcı olan aktiviteleri denemek isteyeceksiniz. İlişkiye girmek bunlardan biri olabilir. Öteki zamanlarda kendiniz için daha uyarıcı olan aktiviteleri deneyebilirsiniz. Bu aktiviteler her ikiniz açısından da eşit önem taşıyacaktır.
Kendi vücudunuz ve partnerinizin vücudu hakkında birşeyler öğrendikçe, keşifleriniz hakkında konuşmayı başardıkça, ilişkiyi de size zevk veren diğer aktiviteler gibi doğal olarak sevişmeye katmaya hazır olacaksınız. Bunu yapmak için ilişkiye girmeyi her ikiniz için de olabildiğince zevkli hale getirmenin yeni yollarını öğrenmeniz gerekebilir. Böylece her ikiniz de deneyimi eşit olarak yaşamış olursunuz. Basit görünebilir, ancak cinsel iletişim katılanların değişen gereksinimleri kadar karmaşıktır. İletişimin sabır, ilgi ve bir anda gerçekleşmeyen beklentiler içerdiğini göreceksiniz.
Şu anda hangi noktada olduğunuzu anlayarak başlayın. Orgazmımastürbasyonla, partnerinizle ya da her ikisiyle yaşamış olabilirsiniz. Şimdiye kadar orgazm olmadıysanız, bu sizde birşeylerin “yanlış” olduğu anlamına gelmez. Bu daha önceki basamakları çalışmak için daha çok zaman harcamanız gerektiği anlamına gelebilir. Eğer bu süre içinde, hiç olmazsa bazen uyarıldıysanız, doğru yoldasınız.
Eğer partnerinizle yaşadıklarınızda kişisel seanslarınızdan daha çok uyarıldığınızı düşünüyorsanız, partnerinizle daha fazla zaman geçirmek isteyebilirsiniz. Ancak eğer kişisel seanslarınız partnerinizle yaşadıklarınızdan daha iyi gidiyorsa, tek başınıza aşama kaydetmek için partnerinizle olan seanslarıyavaşlatmak isteyebilirsiniz. Farklı kadınlar farklışekilde aşama kaydederler: Bazı kadınlar daha az rahatsız edici bulduklarından ve daha iyi konsantre olabildiklerinden yalnızken uyarılmayı daha kolay bu¬lurlar. Öteki kadınlar ise partnerlerinin varlığının uyarılma yeteneklerini artırdığına inanırlar.
Bu aşamayı denemeden önce kişisel seanslarınızda ya da partnerinizle, biraz uyarılıncaya kadar beklemenizi öneriyoruz. Orgazm olmuş olmanız gerekmiyor. Yine de orgazmı yaşamadan ya da öncelikle daha fazla zevk almadan ilişkiye girmek istemiyorsanız bu da olabilir. Bunları partnerinizle konuşun.
Denemenizi istediğimiz şeyi tarif etmeden önce bu aşamayı yaşamış diğer çiftlerin duygu ve kaygılarınısizlerle paylaşmak istiyoruz. Bunları okuyun ve eğer herhangi biri sizinle ya da partnerinizle ilgiliyse, bunları konuşmak seanslarınızda size yardımcı olabilir.
Mutsuz Anılar: Partnerlerden biri ya da her ikisi de daha önceden yaşadıkları korkunç ve doyurucu olmayan deneyimler nedeniyle ilişkiye girme esnasında yeni şeyler deneme konusunda kuşkulu olabilirler. Bu durumlarda performans konusunda baskılar oluşabilir. Geçmişte orgazm olamadığınız için eleştirildiğinizi hissetmiş olabilirsiniz, partneriniz de eğer çok hızlı veya yavaş boşalıyorsa aynı duygularıhissedebilir. Bu tür durumlarda gücenme, başarısızlık ve hayal kırıklığı duyguları doğal olarak gelişir. Eğer sizin de böyle mutsuz anılarınız varsa, bunların tekrarlanmasını önlemeye çalışacağınız konusunda birbirinizi ikna edin. Duygularınızı paylaşmak ve orgazm olma konusunda birbirinizin üzerindeki baskıyıazaltmak size yardımcı olacaktır.
O Asla Gerçekten Değişmeyecek: Seks alanında değişiklikler yapmak sizin için kolay olacaktır. Yine de bazen çiftler değiştirmek istemedikleri ya da değiştirmekte zorlandıkları yönler olduğunu fark edebilirler. Eğer konu önemsizse diğer partner değişimi kabul edip, daha büyük sorunlar oluşmasına izin vermeyebilir. Eğer ana konuda tamamen çaresizleşirseniz, anlaşmak ya da tartışmak imkansızlaşırsa bu cinsel olarak beraber olmanızı bile engelleyebilir. Konu hakkında tartışmak yararsız görünüyorsa, hayatınızda değişiklik yapmak istediğiniz her alana uygulayabileceğiniz önerilerde bulunmak istiyoruz:
1- Değişiklik yapılması gereken konuda kararlı olun. Örneğin, “Seks konusunda daha gayretli olmanı istiyorum” demek yerine “eğer haftada iki kez seksi sen başlatırsan bu çok hoşuma gider” deyin.
2-Sorunu bütün olarak tartışmaktansa parçalar halinde çözmeyi deneyin. İnsanlar bir sorunun tamamını bir anda çözmek için oldukça istekli olurlar ve bazen bir defada çözülmesi gereken çok fazla konu ortaya çıkar. Partnerinizin bir gecede ondan büyük bir değişim beklemediğinizi hissetmesini sağlayacak küçük değişikliklerle başlamanız en iyisi. Küçük bir değişiklikle başlamanız birbirinizi hayal kırıklığına uğratmaktansa başarılı olmanızı sağlar. “Daha romantik olursan iyi olur” demek yerine “Sevişme esnasında beni daha çok öpmeni istiyorum” demek buna bir örnek olabilir.
3-İlk olarak her ikinizin de değişime gereksinim duyduğunuz anlarda çalışın. Bu her ikiniz de değişim için istekli olduğunuzda başarılı olmanızı sağlayacaktır.
4-Neyi zevk verici bulduğunuzu paylaşın ve arzu ettiğiniz değişimde kaydettiğiniz her aşama için ilgi ve heyecanınızı gösterin. Bu çok önemli. Eminiz ki cesaretinizi kıran olaylar yaşadınız ve çabalarınız hatırlanmadığında vazgeçmek istediniz. Birinin değişim için gösterdiği çabalarıhatırlayıp ödüllendirmek takdir etmenin ve gelişmeye devam edeceğine yönelik onu ikna etmenin en iyi yoludur.
Hayatımız boyunca takdir edildiğimiz bize birçok farklışekilde gösterildi. Çocuk olarak, kafamıza yavaşça dokunulurdu, kucaklanırdık, “bu harika” gibi sözler duyardık, para veya altın bir yıldız alırdık. Bir yetişkin olarak da maddi, (para, hediye) manevi (bir dokunuş, gülümseyiş, bir söz) her şey çok ödüllendirici olabilir. Bazen, birinin yalnızca “bu benim için çok anlamlı” dediğini duymak, kendimizi fazlasıyla takdir edilmiş hissetmemizi sağlar. Değişim yolunda harcanan tüm çabaları hatırlamak çok önemlidir, çünkü bu, değişimi gerçekleştiren kişiyi cesaretlendirir.
Kuşkusuz önce her birinizin ne şekilde takdir edilmeye gereksinimi olduğunu öğrenmeniz gerekiyor. İnsanlar, çabalarının partnerleri tarafından nasıl hatırlanmasını ve ödüllendirilmesini istediklerine göre farklılık gösterirler. Örneğin, bir erkek partnerinin onu sevdiğini söylemesini çok ödüllendirici bulabilir. Ancak kadın için takdir edici olan sözlerden çok hareketler olabilir. Örneğin, kadın erkeğin çocuklarıyatırmasınıya da düzenli olarak dışarı çıkmayı önermesini sevginin sözlerle ifade edilmesinden daha ödüllendirici bulabilir. Partnerinizin sizi nasıl takdir etmesinin daha önemli olduğunu konuşmalısınız.
5-Her ikiniz de davranışlarınızda partnerinizin istediği değişiklikleri yapma sorumluluğunu taşıyorsunuz. Bazen bu zordur ve çift önce kimin değişeceği konusunda tartışabilir. Her birinin gereksinim duydukları değişiklikleri gerçekleştirmek için her ikisinin de çalışacağı konusunda anlaşmalarıbu sorunu önlemeye yardımcı olacaktır. Eğer onun istediği değişiklikleri gerçekleştirmek için çabalarsanız, partnerinizin de sizin için önemli olan değişiklikleri yapmak için daha istekli olduğunu göreceksiniz.
Değişikliğe gereksinim olduğunu düşündüğünüz alanlar konusunda bir uyuşmazlıkla karşılaşırsanız, partnerinizin değişimi istememe nedenlerini düşünün. Acı verici olsalar da kalıplar bazen güvenlidir. Değişiklik yaparsanız nelerin olabileceğinden ya da partnerinizin tepkilerinin neler olabileceğinden korkuyor musunuz? Partnerinizin değişimi hangi yollardan zorlaştıracağını düşünüyorsunuz? Nasıl kolaylaştırabilir? Durumu bu açıdan tartışmayı deneyin ve biraz ilerleyebilecek misiniz görün. Artık hiçbir ilerleme kaydedemiyorsanız, ilişkinizin bu yönüyle ilgilenen bir seks ya da evlilik terapisini düşünmek isteyebilirsiniz.
Fiziksel Kaygı Ve Sorunlar: Penislerinin küçük olması erkeklerin genel kaygısıdır. Kadınlar ise erkekler kadar sık olmasa da vajinalarının çok geniş ya da bol olduğundan şikayet ederler. Cinsel organların boyutu kişiden kişiye farklılık gösterir, ancak bu kişilerin zevk almasınıya da partnerlerine zevk vermesini engellememeli.
Vajina, bir çeşit kapalı organdır. Penis vajinaya girdiğinde vajina penisin şeklini alır. Ayrıca kadınlar vajina ve penis arasındaki teması maksimuma çıkarmak için vajina içindeki kasları yönetmeyi (Kegel egzersizi) öğrenirler. Vajinanın yalnızca ilk üçte birlik kısmı dokunmaya duyarlıdır, arka kısım tamamen duyarsızdır. Kadınların cinsel ilişki sırasında aldıktan zevkin büyük bir bölümü klitorisin direk dokunularak ya da vajinal dudakların yavaşça çekilerek uyarılmasından kaynaklanır.
Kadınların zevk almaları ya da orgazm olmaları için penisin vajinanın dibine kadar girmesi gerekmiyor. Diğer zevk duyguları vajinaya yapılan baskıdan, vajinanın dolgunluğundan, vücutların birbirine temasından, penisin başının dölyatağına değmesinden (bu kadınların bir çoğunu rahatsız eder), partnerinizin kokusundan, görünüşünden ve çıkardığı seslerden gelebilir. Ayrıca vajinaya derin ya da üstün körü girişler yaparak pozisyon yaratmak da duyarlılığı arttırır.
Zevk alıp uyarılmak için erkeğin ya da kadının belli bir büyüklükte ve şekilde cinsel organa sahip olması gerekmiyor. Zevk ve uyarılma cinsel organlarınızın şekline değil, birbiriniz için ne yaptığınıza ve ne hissettiğinize bağlıdır. Kuşkusuz cinsel organın boyutları bazıları için fiziksel bir uyancı olabilir, ancak iyi bir cinsel deneyim için bu tek başına yeterli değildir.
Kadınlar açısından yaygın olan diğer bir kaygı ise, ilişki sırasında yaşanan bazı acı ve rahatsızlıklardır. Bunun birçok nedeni olabilir. Bazı pozisyonlar açıve penisin girişinin derinliği nedeniyle rahatsızlık verebilirler. Üriner ya da vajinal enfeksiyonlar ilişki esnasında ya da daha sonra acı ve yanma hissine neden olabilirler. Eğer nedenin bu olduğunu düşünüyorsanız doktoronuzu ya da jinekologunuzu görmelisiniz.
Eğer seks sırasında gerginseniz vajinal kaslarınız kasılabilir ve penisin girişini zorlaştırabilir. Rahatlama konusunda daha çok egzersiz yapmak yardımcı olacaktır. Çiftlere yönelik seanslara başlamadan önce rahatlama egzersizleri yapabilirsiniz. Kegel egzersizlerini yapmaya devam etmek size vajinal kaslarınız üzerinde daha çok kontrol sağlayacaktır. Bu tıpkı vücudunuzun diğer bölümlerini rahatlatmayıöğrendiğiniz gibi, bu kasları da rahatlatmayı öğrenmenizi kolaylaştırır. Eğer birleşme anında kendinizi gergin hissederseniz, birkaç Kegel egzersizi deneyin ve kaslarınızın rahatladığını hissettiğinizde, penisi vajinaya doğru yönlendirin. Penisi vajinanıza yavaşça sokmalısınız.
Ayrıca birleşmeyi kolaylaştıracak yeni yöntemler bulun. Bir pozisyondayken (örneğin, kadın üstteyken) penisi içeri sokup hareket etmeye başladığınızda vücudunuzun pozisyonunu değiştirmek isteyebilirsiniz. Bunun için biraz egzersiz yapmanız gerekecek, bu yüzden bir süre kendinizi sakar ve beceriksiz hissedebilirsiniz. Son olarak kayganlık eksikliği sizi sinirlendirebilir, bu sorun için hem penis hem de vajinal açıklıkta K-J jelini ve Lubrifax’ı deneyin.
Eğer rahatlatıcı, yavaş ön sevişme, birleşme ve partnerinizle konuşmak rahatsızlığınızı gidermezse, sizi tedavi edecek ya da size bir seks terapisi önerecek bir doktora danışmaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder